Giriş…
İdeal bir kent müzesi, günümüz Türkiye’sinde şehirlerde, ilçelerde hatta köylerde bile hayata geçirilmektedir.
Birçok müzeye ev sahipliği yapan İstanbul’da ise tek somut örnek olarak “Adalar Kent Müzesi” yer almaktadır.
Tarihçi Prof. Dr. İlber Ortaylı; İstanbul’da kent müzesi kurulması gereken ve kurulabilecek üç tarihi ilçeyi adres gösterirken Eyüp’ü bu tarihi misyonun en başına koymuştur.
Bu tespit, Osmanlı’nın ilk Türk yerleşkesi özeliği ile köklü ve derin bir tarihe sahip olan Eyüp’ümüz için kurulacak bir müzenin ne kadar gerekli ve önemli olduğu konusunda bizlere adeta ışık tutmuştur.
Hikayemiz…
Her hedefin ve projenin hikayesi olduğu gibi Eyüp’e bir müze kazandırmak amacıyla başlatılan bu yolculuğun da bir başlangıç hikayesi tabi ki vardır. Bizim hikâyemiz, vakfımız mütevelli heyeti ve yönetim kurulu üyesi Şener Türkmenoğlu’nun kişisel çabalarına dayanmaktadır.
Bu tarihi süreci kendi anlatımıyla sizlere aktarmak isteriz.
“Doğduğum ve bugüne kadar da yaşadığım Eyüp semti ile ilişkim, 1995 yılından sonra belki yaşanan bir yoksunluk, belki bir heves nedeniyle, belki böyle maneviyat ağırlıklı bir görev için seçildiğim düşüncesiyle, o sebep her ne ise gönülden ve de severek kendimce bir çabaya yani “Bir Semte Gönül Vermek” hikâyesine doğru farklı bir yol aldı…
Eyüplülük duygusu ile sürdürdüğüm bu mücadelede Eyüp’e ve Eyüp tarihine, yaptığım katkıların maddi bir beklentisi olmamıştır. Ancak, Eyüplüler nezdinde oluşan güven, şahsıma manevi anlamda büyük katkılar kazandırmıştır.
2000’li yılların başında Eyüp tarihi üzerine çalışmalarıma hız verdim. Bu süreçte iletişime geçerek ulaştığım değerli Eyüplülerin; fotoğraflarını, belgelerini ve anılarını toplamaya başladım. Ancak, bu görüşmeler de, Eyüp tarihi adına kayıt altına alınması gerekenlerin bunlarla sınırlı olmadığını fark ettim.
Ziyaret ettiğim evlerde, anılar dışında aile hatıratları ve Eyüp’e ait birçok obje mevcuttu. Yaşayanları, Eyüplülük kültürü ve aidiyet duygusuyla bu eserlere sahip çıkıyorlardı. Sonrasında malum vefatlar ile bu hatıratlar dağıtılarak yok oluyor, tarihimize ait eserler bir bir eksiliyordu. Bu da benim içimi acıtıyordu.
Bu tespitlerim sonrası, Eyüp için bir müzenin kurulması gerektiğini düşünerek sahafları, antikacıları ve müzayedeleri takip etmeye başladım.
Aslında bu kararımla ileri de oluşacak bir müzenin temellerini de atmaya başlamıştım.
Ancak 2004 yılında Eyüp tarihi için çok önemli bir ailenin mensubunun, aile yadigârı önemli bir hatıratı (bugün müzemizde sergilenmektedir)bana hediye etmesi ve “bu bizim için çok önemli ama sana veriyorum, biliyorum ki sen bunu zamanı geldiğinde layık olduğu yere koyacaksındır.” sözleri, benim için müze projesinin tam anlamıyla başladığı andır.
Kuruluş amaçlarının en başında Eyüp tarihine ve Kültürüne sahip çıkmak olan Eyüp Dostları Vakfı Yönetim Kurulu’na bir üyesi olarak defaten bir müze kurulması gerekliliğini anlatarak önerilerde bulundum.
Tabii bu uzun soluklu bir süreç olup, güven isteyen ve kolay olmayacak bir projeydi, öncelikle inanmak gerekiyordu.
Israrlı taleplerim, 2 Eylül 2014 tarihinde yönetim kurulumuz kararıyla kabul gördü. Başta Başkanımız Faik Kökan’a ve tüm yönetim kurulumuza bu önemli kararı aldıkları için teşekkür edilmesi gerektiğini düşünüyorum.
Bu projeye katkıda bulunanlar ne kadar doğru bir karar aldıklarının gururunu, bu çalışmanın ilk gününden nihai hedefine ulaştığı son noktasına kadar her an yaşayacaklardır diye düşünüyorum.
Hayallerin inanıldığı sürece gerçekleşebileceğine inanan biri olarak, bu projenin fikir sahibi ve ilk nüvesini oluşturan olarak, bu proje hedefine ulaştığında büyük bir hayali gerçekleşecek en mutlu insan olacağımı belirtmek isterim”.
Yönetim Kurulu, … tarih ile müze çalışmalarına başlama kararı almıştır. İlk iş olarak vakıf merkezimizde bulunan salonunun boşaltılarak, toplanacak Eyüp’e dair objelerin teşhiri için tahsis edilmesi kararlaştırıldı.
Yönetim Kurulunca, çalışmanın daha verimli olması amacı ile projenin fikir sahibi ve Eyüp tarihine de hakim olan Şener Türkmenoğlu koordinatörlüğünde yürütülmesine karar verilmiştir.
Projenin ilk nüveleri, Şener Türkmenoğlu’nun yıllarca müzayedelerden alarak oluşturduğu kendi arşivinden 100’e yakın obje, belge ve hatıratın vakıf merkezimiz de sergilenmeye başlamasıyla oluşmuş, daha sonra bu başlangıçtaki obje temini, başta mütevellilerimize ve üyelerimize olmak üzere eski Eyüplü büyüklerimize ve dostlarımıza duyurularak devam etmiştir.
8 Kasım 2014 tarihinde Eyüp’ün yaşayan en eski ailelerine mensup 75 yaş üstü Eyüplü büyüklerimizi “Ah-de Vefa” buluşmaları adı altında vakıf merkezimizde bir araya getirerek, projemizin anlatıldığı ve obje desteğinin istendiği büyüklerimizden daha o toplantıda gerekli destek alınmaya başlanmıştır.
Objelerin bir bir gelmesi ve sayımızın her geçen gün artması nedeniyle, konferans salonumuzun tamamen projemize tahsis edilmesine karar verilmiştir.
Yönetim Kurulu üyelerimiz, Ziya Duyal, Semih Kıvrak, Ayla Gökçen Eren, Altuğ Avcılar, mütevelli üyelerimiz Şakir Akman ve rahmetle andığımız Ahmet Ali Gökçen ilk çalışmalara büyük katkı sunan gönüllü isimlerdi.
Vakıf merkezimiz; yönetim kurulumuz ve dostlarımızın katkılarıyla alınan 6 adet vitrine ve mütevellimiz Ferzan Özer’in katkısı ile Bakırköy Belediyesi’nden gelen 12 adet camekân dolaplara mevcut objelerimiz, belirli bir düzen içinde yerleştirilerek sergilenmeye başlanmıştır.
Bu arada, vakıf üyemiz ve Eyüp Belediye Başkanımız Sn. Remzi Aydın sergileme salonumuzu ziyaret etmiş, vakfımız tarafından kendisine belirli aralıklarla bilgilendirme sunumları yapılmış ve hedefteki Eyüp Kent Müzesi için bina talebinde bulunulmuştur.
Gönülden, amatör bir ruhla ve profesyonel yaklaşımla hazır hale getirdiğimiz tarihi merkezimizde sunulan objeler, Eyüplülülerin anlamlı katkıları ile kısa sürede 1100 adete ulaşmıştır.
Bu başarı sonrası mevcut sergileme salonumuz, Eyüp Dostları Vakfı Mütevelli Heyeti, üyeleri ve obje bağışçılarımızla birlikte “Eyüp Tarihi Yaşam ve Kültür Merkezi” adı altında 7 Mart 2015 tarihinde gururla açılmıştır.
Bu dönemden sonra İstanbul’daki mevcut kent müzesi örnekleri araştırılmış ve Ziya Duyal, Altuğ Avcılar ve Şener Türkmenoğlu tarafından Adalar Kent Müzesi’nde incelemeler yapılmıştır. Bu incelemeler sonrasında, Adalar Kent Müzesinin de küratörlüğünü yapan Müze Sergi İşleri firmasından Kuratör Deniz Koç ve müze bilimci Yeşim Kartaer’in merkezimize ziyareti sağlanmış ve bizlere gösterdikleri yol ve öneriler, projemizin farklı bir yöne ilerlemesini sağlamıştır.
Müze Seri İşleri firmasının incelemesi sonucunda, müzenin mevcut obje potansiyelinin bir müze kurulması için fazlasıyla yeterli olduğu, eldeki tüm objelerin envanterinin çıkarılması görüşü vakfımıza iletilmiş ve çalışmanın bu aşamalarından sonra profesyonel bir dokunuşa ve hazırlanacak iyi bir projeye ihtiyacı olduğunu da ifade etmişlerdir.
Bu öneri sonrası çalışmaları hızlandırmak ve doğru adımlar atmak amacıyla Şener Türkmenoğlu Koordinatörlüğünde; Ziya Duyal, Semih Kıvrak, Semra Zorluer, Ayla Gökçen Eren, Altuğ Avcılar, Şakir Akman, Tevfik Ülker, Deniz Sökmen, Fatma Sevil Malcıoğlu ve Bülent Gülmedim isimlerinden oluşan bir çalışma grubu kurulmuştur.
Kurulumuz yaptığı çalışmalar sonucu bir sunum kataloğu ve her objenin ayrıntılı bilgilerini (bağışçı ismi, obje türü, kullanım amacı, boyutları… gibi) içeren bir müze envanteri hazırlarken, Müze Sergi İşleri tarafından yapılan konsept projemize de katkı sunmuştur.
Bu süreçte, merkezimize yapılan ziyaretler devam etmiş ve projemizin duyurusuna ve obje alımlarımıza da katkı sağlamıştır.
Eyüp Dostları Vakfı olarak ilk gününden itibaren hedeflediğimiz Eyüp’ümüze ve tarihimize yakışır bir “Kent Müzesi”’ne en yakın zaman da ulaşacağımıza inancımız tamdır.
Bizlere inanarak karar aşamasından itibaren bugüne kadar katkıda bulunan, merkezimizin hazırlanmasında emekleri geçen herkese sonsuz teşekkürler ediyoruz. Ayrıca yine Eyüp Tarihi için en önemli proje olarak gördüğümüz bu çalışmaya inanarak ve bizlere güvenerek hatıratlarını ile objelerini veren tüm Eyüplülere de şükranlarımızı sunuyoruz.
This function has been disabled for Eyüp Dostları Vakfı.